Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Bizans sergisi ile geçmişe yolculuk

Pek çok ülkede bulunan müzelerde, Bizans İmparatorluğu ile ilgili sayısız eseri görmek mümkün. Ancak bunlar çoğunlukla imparatorluğun ihtişamını gösteren mücevher, fildişi işçiliği ve mozaik gibi eserleri içeriyor. Bonn'daki Federal Almanya Sanat ve Sergi Merkezi Bundeskunsthalle'de, Bizans İmparatorluğu’nun tarihine derin bir bakış açısı sunan yeni bir sergi açıldı. “Bizans – İhtişam ve Günlük Yaşam” adlı sergide, çoğu müzenin aksine, Bizanslıların günlük yaşamına dair ayrıntılı bilgi edinmek de mümkün. 600’den fazla sanat eseri, kısa film çalışması ve mimarî eserin yer aldığı sergi, 13 Haziran’a kadar açık kalacak. Sergi Müdürü Katharina Chrubasik, ayrıntıları Deutsche Welle

Serginin hedefleri

Bizans İmparatorluğu, inşa ettiği görkemli yapıların yanı sıra bıraktığı sanat eserleriyle de özellikle sanat tarihi açısından çok önemli bir uygarlık. İmparatorluğun yıkılmasının üzerinden tam 567 yıl geçti ancak izleri hâlâ yaşıyor. Günümüzde, Ortodoks kilisesi, adalet sistemi, arkeoloji ve güzel sanatlarda Bizans İmparatorluğu’nun mirasını görmek mümkün.

“Bizans – İhtişam ve Günlük Yaşam“ adlı sergide de imparatorluğun toplumsal ve kültürel yaşamına ışık tutulmaya çalışılıyor. Sergi Müdürü Katharina Chrubasik, sergiyle ilgili hedeflerini şöyle açıkladı:


“Öncelikle insanlara Bizans İmparatorluğu’nun ne boyutta gelişmiş olduğunu göstermek istedik. Ayrıca daha önceki sergilerde sıklıkla gösterildiği gibi her şeyin ihtişam, altın ve fildişinden ibaret olmadığını vurgulayıp, insanları dönemin günlük yaşamına biraz daha yakınlaştırmaya çalıştık.”

Hazırlık aşaması dört yıl sürdü

Sergi için dört yıldan uzun bir süre çalıştıklarını kaydeden Chrubasik, aralarında Fransa’daki Louvre Müzesi ve British Museum’un da yer aldığı dünya genelindeki pek çok müze ve sanat merkeziyle ülkeyi ziyaret ettiklerini söyledi:


“Hazırlık aşaması, toplamda 4 yıl aldı. Önce serginin konseptini hazırladık. Daha sonra ziyaretler başladı. Tüm ülkeleri dolaştık. Son iki yıl içinde de burada Federal Almanya Sanat ve Sergi Merkezi'nde organizasyonun tüm hazırlığı için çalıştık. Bizans yaşamının iki yönünü de yani hem ihtişam ve şaşaasını hem de günlük yaşamını içeren bir sergi hazırlamaya çalıştık.”

600'den fazla eser

Bundeskunsthalle’de 600’ü aşkın eseri görmek mümkün. 527-565 yılları arasında İmparatorluk’un en parlak dönemi olan I. Jüstinyen döneminden İstanbul’un 1204 yılında Haçlılar tarafından talan edildiği döneme kadar olan eserler, serginin merkezini oluşturuyor. Chrubasik, eserler hakkında şu ayrıntıları veriyor:


“Heykeller, mimari eserlerin bir bölümü, fildişi eserleri, mücevher; İstanbul ve Bizans İmparatorluğu’nun ihtişamı ile bağdaştırabileceğiniz her şeyi görmeniz mümkün. Ama aynı zamanda kilden yapılmış kap kacak ve normal insanların giydikleri giysiler gibi sıradan günlük yaşama ait parçalar da var.”

Kısa filmler hazırladı

Hazırlanan bilgisayar tasarımlarını ya da kısa filmleri izleyerek, Bizans İmparatorluğu'nun toplumsal ve kültürel yaşamıyla ilgili daha kapsamlı bilgi edinmek de mümkün. Öte yandan sergi, belirli tematik başlıklara ayrılmış. Farklı isimlerle adlandırılan odalarda, imparatorluk yaşamı, kültürü ve dini rituallere ilişkin bilgi edinilebilir. Örneğin, İstanbul’dan başlayıp, Sina Dağı’ndaki Katharina Manastırı ve Suriye'deki Saint Simeon Kilisesi'ne geçerek dini yaşama, Efes’in sergilendiği odada günlük yaşam ve Yunanistan’ın Monemvasai bölgesinin sergilendiği odada da imparatorluğun askerî gücüne ilişkin ayrıntıları öğrenebilirsiniz.

Doğu Roma İmparatorluğu olarak da adlandırılan Bizans İmparatorluğu, bin yılı aşkın bir tarihe sahip. Bizans İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasının ardından ortaya çıktı. Aslında Roma İmparatoru I. Konstantin’in 324 yılında imparatorluk başkentini İstanbul’a taşımasıyla Bizans İmparatorluğu’nun ilk temelleri de atılmıştı. Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesiyle Bizans İmparatorluğu yıkıldı.

Doğu-Batı sentezi

Bizans sanatında Doğu-Batı uygarlıklarının bir bileşimini görmek mümkün. Bizans sanatı daha çok Eski Yunan ve Roma sanatına dayansa da Mısır, İran ve Suriye gibi doğu ülkelerinin kültürlerinden de büyük ölçüde etkilenilmişti. Başkent İstanbul, inşa edilen kiliseler, saray, sur ve dikilitaşlarla imparatorluğun en önemli sanat ve kültür merkeziydi. Serginin küratörü Falko Daim de İstanbul’u “Ortaçağ’ın New York’u” olarak adlandırdı. Öte yandan, Bizans imparatorluğu, minyatür çalışmaları, fildişi işçiliği, duvar resimleri ve mozaikleriyle de dikkat çekiyor. İmparatorluk, 1204 yılında Haçlıların İstanbul’u ele geçirip yağmalamasına dek bu kültür ve sanat merkezi özelliğini korudu.