Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

DAKAD'tan basın açıklaması

Bir toplum düşünün ki,bir halkı düşünün ki dili yasaklanmış, kültürü inancının uğramadığı hakaret kalmamış. Görmediği baskı ve zulüm kalmamış. Bunlar da yeterli görülmemiş katledilmiş. Yaşadığı coğrafyanın büyük bir bölümü boşaltılarak insansızlaştırılmış, göçe zorlanmış. Adı yasak bölge, meni mıntıka konulmuş. Katliama uğramayanlarda kara vagonlarla dilini kültürünü inancını bilmedikleri coğrafyalara sürülerek mecburi iskâna tabi tutulmuş. Kendilerine ait ne varsa hepsi Asi ve Geri sayılarak başka bir dil, başka bir kimlik, başka bir inanç ve başka bir kültürü kabul etmeye mecbur kılınmış. Bu mecburiyet medeniyetin gereğidir denilerek dayatılmıştır. Medeniyet denilen şeyin toplumumuza faturası da bu olmuştur. Bu bizim toplumumuzun dünüdür. Biz de bu acıların içerisinden geçip gelenlerin çocuklarıyız.
Bizimde kaderimiz onlardan farklı olmadı. Yok, edilmeye çalışılan toplumumuzun ister beğenin ister beğenmeyin ne derseniz deyin kendisine ait bir yaşamı vardır. Bizimde bu yaşam değerlerimizi tanıtma, geliştirme anlama yok edilenleri ortaya çıkarma ve özgürce yaşama hakkımız vardır. Bundan daha doğal bir şey var mıdır? İşte akademimizi bu hakkın bir gereği ve bu ihtiyaç doğrultusunda kurduk. Tüzüğümüz başta dilimiz olmak üzere kültürümüzü inancımızı inanç mekânlarımızı tanıma, araştırma, inceleme, restore etmek ve benzeri olmak üzere birçok faaliyeti kapsamaktadır. Ancak bu çerçevede çalışma yürütmek sanıldığı gibi kolay olmamaktadır.
Tekçi zihniyet günümüzde de sistemli bir şekilde görev başındadır. Halkımızın kutsal kabul ettiği,dua ve bedduasını üzerine söylediği Gola Çetu ve Ana Fatma ziyaret alanlarının düzenlenmesi soruşturma konusu yapılabilmekte, kutsal mekanlara ilişkin üniversiteye raporlar düzenlettirilerek, ziyaret alanı olmadığı belirtilebilmektedir. Diğer bir çalışmamız araştırmacı yazar akademisyen ve tarihçilerin çeşitli dönemlerde düzenlediğimiz ,panel ve söyleşiler soruşturma konusu yapılabilmektedir. Akademimizin kapısı sabaha karşı çilingir çağrılarak açılıp arama yapılıyor. Başkanımız Aysel DOĞAN hiçbir somut hukuki gerekçe yokken gözaltına alınarak tutuklanabiliyor.
Tekçi zihniyete çağrımızdır. Yaptıklarınızla yüzleşin. Sizin gibi düşünmeyenlere sizinle aynı inanca sahip olmayanlara kültürel ve kimliksel olarak tüm farklılıklara yönelik bu tutumunuzdan vazgeçerek tüm engellemeleri kaldırın. Bir arada yaşamanın önünü açacak toplumsal barış zemininin yaratılması için çaba gösterin.
Tutuklu başkanımız Aysel DOĞAN derneğimiz tüzüğü çerçevesinde çalışmalar yürütmüştür. Bu hukuksuz tutuklamaya derhal son verilmelidir